14 Nisan 2007 Cumartesi

no me quetta pas...


terketme beni nolur
unutmalıyız
her şey unutulabilir hem
çoktan kaçıp gitmiş olanlar bile.

unutmak yanlış anlaşılmışı
ve kaybedilen anları
bilmek nasılını
kimi zaman niçinlerin sızısını öldüren
bu saatleri unutmanın.
mutluluğumun kalbi,
terketme beni nolur
terketme beniterketme beni..

sana hiç yağmur düşmeyen uzak diyarlardan
yağmur incileri getireceğim.
oyacağım toprağın altını
ölümümden hemen sonra
altınla, ışıkla sarmak için bedenini.
bir ülke yaratacağım
aşkın kral olduğu
aşkın kural olduğu
ve senin de kraliçe...
terketme beni nolur
terketme beniterketme beni..

terketme beni
sana duyunca anlamlandıracağın
kaçık cümleler bulacağım
ve o aşıklardan bahsedeceğim sana,
kalplerinin kucaklaştığını
iki kez birden gören.
ve anlatacağım
seni taniyamadan ölen o kralın hikayesini.
terketme beni nolur

ne kadar sık gördük
çok eski olduguna inanılan
yaşlı volkanın ateş püskürdüğünü.
ve öyle görünüyor ki
yanık toprakken verimli nisan'dan bile
daha çok buğday veriyor.
hem gece geldiğinde
daha çok ışıklanması için gecenin
elele vermez mi
siyah ve kırmızı?
terketme beni nolur
terketme beni

ağlamayacağım artık
konuşmayacağım da
şuracıkta saklanacağım
seni izleyebilmek için
dansettiğini ve gülümsediğini,
ve dinlemek için şarkılarını, kahkahanı.
izin ver
gölgenin gölgesi
elinin gölgesi
köpeğinin gölgesi olayım
ama terketme beni
terketme beni nolur
terketme beni....